İktisat Nedir?

Share this post

Yönetici Özeti, 2022.11.03

iktisatnedir.substack.com

Yönetici Özeti, 2022.11.03

Bu sabah ağıma takılanlar

N. Emrah Aydinonat
Nov 3, 2022
2
Share this post

Yönetici Özeti, 2022.11.03

iktisatnedir.substack.com

3 Kasım 2022, Perşembe sabahı ağıma takılanlar aşağıdadır. Güzel bir gün geçirmeniz dileğiyle.

Haberler

  • ABD Merkez Bankası Faiz Oranlarını 75 Baz Puan Arttırdı

  • FED kararıyla ilgili haberlere Bloomberg HT’den falan bakarsınız

  • Hong Kong da FED’in ardından faiz arttırmış.

  • Ekim ayında dış ticaret açığı yıllık bazda yüzde 430 arttı

  • Reel kesim döviz açığı 90 milyar doların altına indi

  • Seçimin ve bütçe açığının yükü bankaların üzerinde (Dünya gazetesinden Şebnem Turhan’ın haberi)

  • Sözcü'de toplu işten çıkarma

  • Babacan, Kalkınma Seferberliği Planı açıkladı. (İlgili: Siyasal Partiler için Ekonomi Programı Hazırlama Rehberi)

  • Bugün açıklanacak:

    • Merkez Bankası: Haftalık para ve banka istatistikleri

    • TÜİK: Ekim ayı enflasyon rakamlarını açıklayacak.

Günün Okuması: Çürüyen Çin Ekonomisi

Bu ayın başındaki Yönetici Özeti’nde Kennet Rogoff’un Çin ile ilgili yazısını ele almıştık. Azalan getirilerden bahsediyordu. Bugün ilgili bir okuma daha paylaşayım. Daron Acemoğlu, Project Syndicate’deki yazısında Çin’in tepeden tırnağa çürüdüğünü yazıyor. Ben okuma listeme ekledim. Belki siz de eklersiniz. Sonra tartışırız.

Thanks for reading İktisat Nedir?! Subscribe for free to receive new posts and support my work.

Köşe Yazıları

Yeni Ekonomi Modeli Nereden Çıktı?

Ege Cansen, Sözcü gazetesindeki yazısında, şu önemli soruyu sormuş: bu yeni ekonomi modeli nereden çıktı? Neden ihtiyaç duyuldu? Cansen kördüğümü şöyle açıklamış:

“Başkan Erdoğan hala ve ısrarla IMF’ye gitmem de gitmem diye ayak diriyor. Kördüğüm burada.”

Ege Cansen’e katılmıyorum. Konu, sadece IMF’ye gidip gitmeme konusu değil. Ekonomi yönetiminin, işine geldiği anda, IMF’ye gitmesinin önünde bir engel görmüyorum. Peki ekonomi yönetiminin davranışlarını nasıl açıklayacağız? Bu sorunun cevabı sadece iktisadın konusu değil. Soruyu cevaplamak için diğer sosyal bilimcilerin özellikle de siyaset bilimcilerin katkısına ihtiyaç var.

Bir iktisatçı ve bilim felsefecisi olarak şunu söyleyebilirim. Aslında ortada tanımlanabilir bir ekonomi modeli yok. Benim tanımım şu. Yeni ekonomi modeli, bugün kullanılan (veya kullanılmayan) politika araçlarının, ekonomi yönetimi tarafından öngörülemeyen olumsuz sonuçlarıyla mücadele etmek için yapılan şeylerden oluşuyor ve sürekli şekil ve form değiştiriyor. Zabıtalarla fiyat denetiminden ikincil el otomobil piyasasında satışlara kilometre sınırı getirmeye kadar uzanan geniş ve karmaşık bir araç seti var. Bu politika araçlarına zaman zaman sözlü uyarılar, zaman zaman genelgeler falan da eşlik ediyor. Bugünlerde yeni modele bir de şu modül eklendi: enflasyonla mücadele yerine seçime kadar iktisadi büyümeye odaklanmak. Tabii bu yeni bir şey değil. Başka ülkelerde de oluyor. Yeni olan bunun “enflasyonla mücadeleye insan odaklı yaklaşım” olarak sunulması. Neyse, sürekli evrilen bu modelin tek bir sabit kısmı var, o da düşük faiz politikası. Neden? İşte cevap verilmesi daha zor olan soru bu.

Ege Cansen’in diğer sorusu da İş Bankası Genel Müdürü’nün şu sözleri ile ilgili:

“Eğer kredinin fiyatlaması ucuzlamasına rağmen krediye erişim güçleşiyorsa bunun kimseye bir faydası yoktur.”

Cansen, haklı olarak, bunun bir soruna işaret ettiğini söylüyor. Not edelim, dün MÜSİAD da krediye erişimden şikayet etti. Cansen’in söylediğini şu şekilde yorumluyorum: eğer düşük faize rağmen krediye erişim güçleştiyse, bu, düşük faizin piyasa dinamikleriyle uyumlu olmayan suni bir faiz oranı olduğunu gösterir. Eğer faiz oranı piyasa gerçeklerine uygun değilse, piyasadaki aktörleri düşük faizle uyumlu bir biçimde davranmaya zorlamak gerekir. Dünkü bültende Merkez Bankası’nın bankalara yaptığı uyarılardan bahsetmiştik. Hah, işte onun gibi!

‘Küçülme-yüksek enflasyon’ dönemi

Fatih Özatay, Dünya gazetesindeki yazısında, öncül göstergeler ışığında büyüme konusunu ele almış. Göstergelerden yola çıkarak diyor ki, “yaşamakta olduğumuz dönemi ‘küçülme-yüksek enflasyon’ dönemi olarak tanımlayabiliriz.” Ve soruyor: “bakalım seçim ekonomisi bu resmi ne yönde değiştirecek?” Sanırım Fatih hoca, seçim ekonomisine ve ekonomi yönetiminin iktisadi büyüme tercihine rağmen, küçülme-yüksek enflasyon birleşiminin sürebileceğini düşünüyor.

Bir Perdelik Kumaş Macerası

Bugünkü Resmi Gazete’de iktisatçılar için soap opera gibi bir tebliğ yayınlanmış. Tebliğ, ithalatta haksız rekabetin önlenmesi ile ilgili. Hikayenin kahramanları Çin Halk Cumhuriyeti ve Türkiye’deki döşemelik ve perdelik mensucat üreticileri, yani tekstilciler. Neymiş diye bir bakayım dedim, Resmi Gazete’de yayınlanan tebliğler içinde kayboldum.

Bir tebliğ açıyorum. Açtığım tebliğ başka bir tebliğ hakkındaki bir tebliğmiş. O tebliğe gidiyorum. Bir de ne göreyim? O da başka bir tebliğ ile ilgili. Açtıkça ilgili başka bir tebliğ çıkıyor. Zamanda sevimsiz bir yolculuk. Tabii bu tebliğler, yönetmeliklerle alakalı. Yönetmeliği arıyorum. Bulduğum şeyin başlığı ‘Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’ gibi bir şey. Yönetmeliklerde değişlik yapan pek çok yönetmelik var. Bunlar orijinal yönetmeliği çeşitli şekillerde değiştiriyorlar. Hiçbir şey anlaşılmasın, normal vatandaş anlamasın diye sanki özel çaba gösterilmiş.

Neyse, görebildiğim kadarıyla olaylar 2010 yılına başlamış. O zaman, Çin menşeli bazı tekstil ürünleri ithalinde dampinge karşı önlem yürürlüğe konulmuş. O günden beri belirli aralıklarla bu karar gözden geçirilip, önlemin devam etmesine karar verilmiş. İşte bu son tebliğ de önlemin güncellenip devam etmesi ile ilgili.

İşte piyasa böyle işliyor. Biz dükkandan gidip perde veyahut döşemelik kumaş alırken, üreticilerin — bazen hayatta kalabilmek, bazen de bize ürünlerini daha pahalıya satabilmek için — ne tür bürokratik mücadeleler verdiğini bilmiyoruz. Tüketiciler bunları bilmediği için, bu mücadeleler, yönetmelikler ve tebliğler nedeniyle hangi ürünleri olması gerektiğinden pahalıya aldığını bilemiyor. Ben yarım saat harcadım ama hala bütün bilgilere ulaşmış değilim. Bu tekstilciler bize yıllardır pahalı perdelik kumaş mı satıyorlar? Henüz bilemiyorum. Ama perdelik kumaşın boyu önemliymiş, onu öğrendim.

Bitirirken

İktisat Nedir? | Bülten’in Yönetici Özeti bölümü (alt bülten) zamanı olmayanlar için abonelik gerektiren bir bülten olmayı amaçlıyor. Bu projeye destek vermek istiyorsanız lütfen Yönetici Özeti’ne ayrıca abone olun ve böyle bir bültende neler görmek isteyeceğiniz bana yazın. Yönetici Özeti’ne abone olmak için şu bağlantıyı ziyaret edin https://iktisatnedir.substack.com/s/yonetici-ozeti ve sayfadaki “abone ol” (Subscribe) düğmesine tıklayın. Teşekkürler.

Thanks for reading İktisat Nedir?! Subscribe for free to receive new posts and support my work.

Share this post

Yönetici Özeti, 2022.11.03

iktisatnedir.substack.com
Comments
TopNewCommunity

No posts

Ready for more?

© 2023 N. Emrah Aydinonat
Privacy ∙ Terms ∙ Collection notice
Start WritingGet the app
Substack is the home for great writing