Uzun lafın kısası, 11 Nisan 2023
Daron Acemoğlu'nun yeni kitabı, Kars gravyeri, kapalı çarşı, yapay zeka ve dahası
Merhaba,
Aşağıda geçen günlerde okuduğum ve ilginç bulduğum yazı ve haberleri bulacaksınız. Umarım ilginizi çekecek bir şey bulabilirsiniz.
Başlamadan önce, İktisat Nedir? | Bülten'de yayınlanan son iki yazıyı hatırlatayım:
İktisat, iş insanları ve işletmeler için ne kadar faydalı? The Economist'teki bir yazıyla ilgili notlar. “İktisat mı işletme mi?” diye düşünen öğrencilerin de ilgisini çekebilir.
Kişiye Özel Togg: Togg bu konuda da dünyaya öncülük edebilecek mi? Togg'a bir de kişisel verilerin gizliliği ve güvenliği açıdan bakmak isterseniz, bu yazı sizin için.
İyi okumalar!
Deprem sonrası yeniden yapılanma
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı'nın yayınladığı değerlendirme notu, deprem sonrası barınma çözümleri ile ilgili literatürü incelemiş. Uzun lafın kısası şu: deprem sonrası barınma sorunun önce geçici sonra da kalıcı olarak çözülmesi dikkatli bir planlama gerektiriyor; literatüre göre, deprem sonrasında hemen kalıcı konut inşaatı yapmak diye bir şey yok.
Çılgın proje değil akıllı çözümler
Güven Sak, Ekonomim gazetesindeki 10 Nisan 2023 tarihili ve "Gruyere nasıl Kars gravyeri oldu?" başlıklı yazısında, Kars gravyerinin tarihinden girip kalkınma politikasından çıkmış. Uzun lafın kısası şu: Sak, akıllı bir büyüme ve kalkınma politikası için her ilin ve bölgenin kalkınma politikası hakkında düşünerek yola çıkmamız gerektiğini söylüyor ve sanayiyi Marmara'dan İç Anadolu'ya taşımak için ipuçları veriyor. Sak, yazıyı şu sözle bitiriyor: "Bize çılgın projeler değil, akıllı çözümler gerekiyor."
Kapalıçarşı'dan dolar toplamaca
Ekonomim gazetesinin haberine göre Merkez Bankası her gün Kapalıçarşı'dan döviz topluyormuş. Haberde, "Merkez Bankası Çarşı’ya her gün 5 milyar TL getiriyor ve döviz fiyatına göre değişmekle birlikte yine her gün yaklaşık olarak 260 milyon dolar alıyor" deniyor. Ekonomim gazetesi, bizzat Kapalıçarşı’ya gitmiş ve MB'nin “tekerlekli demir sandıklarla” Kapalıçarşı'dan dolar topladığını gözlemlemiş. Uzun lafın kısasını, Serdar Sayan'ın twitinde bulabilirsiniz:
Yeni Politik İktisat
Daron Acemoğlu, Project Syndicate'deki "In Search of a New Political Economy" başlıklı yazısında ekonomi politikası hakkında yeniden düşünmeye ihtiyaç olduğunu söylüyor. Acemoğlu, güncel demokrasi karşıtı eğilimlerin de en az geçmişteki piyasacı eğilimler kadar yanlış varsayımlara dayandığını söylüyor. Acemoğlu'na göre bu yeni eğilimler arasında hem genel olarak demokrasiden şüphe duyulması, hem de iktisadi büyüme karşıtı akımlar var. Acemoğlu, bu yeni gelişmeleri tehlikeli buluyor ve kendi çalışmalarına atıf yaparak demokrasinerin demokratik olmayan toplumlardan daha başarılı olduklarını söylüyor. Ama şunu da ekliyor, demokrasi öyle kendi kendine ortaya çıkan, kendi kendine çalışan bir şey değil: demokrasi için çalışmak gerekiyor, emek gerekiyor. Özellikle yeni teknolojilerin demokrasi üstündeki olası negatif etkilerini vurgulayarak diyor ki, bugün demokrasi için daha çok çalışmamız gerekiyor. Uzun lafın kısası şu: Acemoğlu'na göre her şeyi piyasalara bırakmak da merkezi planlama da çözüm değil. Bu sebeple ikisinin arasında yeni bir politika ve düzenleme çerçevesi düşünmek gerekiyor. Acemoğlu yazıda bu çerçevenin ne olduğunu söylemiyor. Yazının sonunda yeni sosyal bilimler araştırmalarından öğrenecek çok şey olduğunu söylüyor. Ama ne yazık ki bu çalışmalara örnek vermiyor. Sanırım çaktırmadan yazıda bağlantıları verilen Acemoğlu makalelerini ve Simon Johnson ile birlikte yazdığı yeni kitabı okumamızı öneriyor :)
Power and Progress
Acemoğlu'nun yeni kitabı mı dedim? Evet, dedim. Kitabın ismi, Power and Progress: Our Thousand-Year Struggle Over Technology and Prosperity. Yazarlar, Daron Acemoğlu ve Simon Johnson. Uzun lafın kısası: okuma listesine ekleyelim, ön siparişi verelim.
Yapay zeka meslekleri nasıl etkileyecek?
Yapay zekanın, robotların ve "akıllı" makinelerin bazı meslekleri etkileyeceği, bazı işleri insanların elinden alacağı veya bazı işlerde insanların yerine geçeceği ile ilgili sayısız haber okuyoruz. Noah Smith "Nobody knows how many jobs will "be automated"" başlıklı son substack yazısında bu konuyu ele alıyor. Önce bugüne kadar yayınlanan raporlardan örnekler veriyor, sonra da bu raporların çoğunun yapay zekanın "meslekleri etkilemesinin", "insanların yerine geçmesinin" ne demek olduğunu doğru dürüst tanımlamadığını söylüyor. Bu tanımlar net bir şekilde yapılmadığı için de hangi mesleklerin nasıl etkileneceği konusunda türlü çeşit ve birbiriyle çelişen sonuçlar ve haberler ortaya çıkıyor. Uzun lafın kısası, Smith diyor ki, yapay zeka, robotlar veya akıllı makineler meslekleri elbette bir şekilde etkileyecek ama tam olarak nasıl etkileyeceğini, sonuçların iyi mi kötü mü olacağını, henüz kimse tam bilmiyor.
ChatGPT ve ekonomi
Noah Smith'in dediği gibi ChatGPT ve türevlerinin ekonomiyi etkileyeceğini biliyoruz ama tam olarak nasıl etkileyeceğini kestiremiyoruz. Her gün ChatGPT kullanan onlarca uygulama çıkıyor, bu konuda çalışan bir sürü firma kuruluyor. Microsoft, Google, Salesforce gibi firmalar yapay zekaya ve büyük dil modellerine (Bing Chat, ChatGPT, Bard, vb.) büyük yatırımlar yapmaya başladı. Bu gelişmeler çalışanlar arasındaki eşitsizliği arttıracak mı yoksa azaltacak mı? İktisadi büyümeyi hızlandıracak mı? Hızlandıracaksa ne kadar hızlandıracak? David Rotman'ın MIT Technology Review'de yayınlanan "ChatGPT is about to revolutionize the economy. We need to decide what that looks like." başlıklı yazısı bu konuları ele alıyor. Çeşitli uzmanların görüşlerini derlediği yazısında Rotman, "tam ne olacağını öngöremiyoruz, hadi bakalım hayırlısı!" algımızı pekiştiriyor. Yazıdaki dikkat çekici yorumlardan biri Diane Coyle'e ait. Coyle mealen diyor ki, bu işi büyük veya küçük bir kaç şirketin eline bırakmak riskli, bu sebeple yapay zeka için kamu tarafından desteklenen araştırma kurumları olması faydalı olabilir. Son olarak, yazıda Acemoğlu'nun yeni kitabıyla ilgili ipuçları bulacağınızı da söyleyeyim. Uzun lafın kısası, yazıyı okumanızı tavsiye ederim.
ChatGPT'nin vaatleri ve tehlikeleri
Yukarıda adını andığım Diane Coyle, 10 Nisan 2023 tarihinde Project Syndicate'de bir yazı yayınladı: "The Promise and Peril of Generative AI" Uzun lafın kısası, diyor ki: ChatGPT gibi araçlar milyonlarca işçiyi işinden de edebilir, gelirleri ve yaşam standartlarını yükseltmek için gereken üretkenlik artışını da sağlayabilir. Bu teknolojinin herkese faydalı olmasını sağlamak için, ChatGPT ve türevlerinin getireceği ekonomik dönüşümün anahtarını birkaç büyük şirkete teslim etmemeliyiz; tüm işletmelerin bu devrim niteliğindeki araçlara erişimini sağlamalıyız.
ChatGPT, kişisel veriler ve güvenlik
İtalya'nın ChatGPT'yi yasakladığını duymuşsunuzdur: "ChatGPT, kişisel veri kurallarını ihlâl ettiği gerekçesiyle İtalya’da bloke edildi". Bir de işin güvenlik boyutu var. The New York Times'da 9 Nisan 2023'te yayınlanan "In A.I. Race, Microsoft and Google Choose Speed Over Caution" başlıklı yazı, Microsoft ve Google gibi firmaların yapay zeka yarışını kazanıp endüstüride hakimiyet sağlamak için nasıl agresif ve riskli politikalar izlediğini anlatıyor. Yazıda, bu yazılımları geliştirenlerin bile tam olarak anlamadıkları teknolojilerin genel kullanıma açılmasının riskleri tartışılırken, şeffaflık ve etik ilkeler konusundaki sorunlara değiniliyor. ChatGPT, Bing ve Bard hakkındaki tartışmalar ilginizi çekiyorsa bu yazıyı okumak isteyebilirsiniz.
ChatGPT ve rasyonalite
İktisatçıların aklına takılan sorulardan biri de şu olmalı: ChatGPT rasyonel kararlar alabiliyor mu? The Conversation'da rapor edilen bir çalışmaya göre pek değil. Çalışma ChatGPT benzeri modellerin rasyonel karar almada güçlük çektiğini söylüyor. "Don’t bet with ChatGPT – study shows language AIs often make irrational decisions"
Kısa kısa
ABD, koronavirüs aşılarının geliştirilmesini hızlandırmak için 5 milyar dolarlık bir destek programı başlatmış.
T24'ün haberine göre, seçim anketlerinin ortalaması şöyleymiş, 1. turda, KK: %48.3, RTE: %43.8, Mİ: 5.5 ve SO: %2.2.
Financial Times'ta Stephen D. King'in We Need to Talk About Inflation: 14 Urgent Lessons from the Last 2,000 Years başlıklı kitabı ile ilgili bir değerlendirme var. Diyor ki, bu kitap politika yapıcılar için zorunlu okuma olmalıymış.
İngiltere'de tütün ürünlerini bırakmak isteyenlere ücretsiz e-sigara dağıtılacakmış.